Safahat'da Geçen Eski Türkçe Kelimeler

 MEHMET AKİF'İN UNUTULMAZ ESERİ SAFAHAT'IN İÇERİSİNDE YER ALAN OSMANLICA KELİMELER VE ANLAMLARI 



Yazı ve Kilit
- Notlar ve Anahtar - 




MİLLİ ŞAİRİMİZ MEHMET AKİF'İN ŞİİRLERİNİN BULUNDUĞU '' SAFAHAT '' ESERİNDE GEÇEN KELİMELER


Öncelikle yazımıza başlamadan evvel elimdeki kitabın İnkilap ve Aka yayınlarından çıkmış ,1977 yılında basılmış, 11. baskı olan bu şaheser '' Evreler , safhalar '' anlamına geldiğini belirtelim ..

İçerisinde Mehmet Akif'in de fotoğraflarının bulunduğu kitabın sayfa sayısı 569 dur. Kelimelerin aralarında Safahattan bazı pasajlar aktaracağız ...



Aczimin giryesi : Aczimin gözyaşı 
Asar : Eserler 
Nezle-i Sadriyye : Göğüs Nezlesi 
Hufre-i Nisyan : Unutma Çukuru 
Sail-i Avare : Avare Dilenci 
Gureba : Garipler , Kimsesizler 




Öyleyse nedendir bu tefavüt ara yerde ?
Esbab-ı tehalüf nedir efkar-ı beşerde ?
Ya Rab , bu serair gün olur da açılır mı ?
Bir leyl-i müebbed olarak yoksa kalır mı ? 



Buhayre : Göl 
Reh-güzarında : Yolunun üstünde 
Ma'bed - i fersude : Eski mabet 
Sefilan-ı beşer : İnsan sefilleri 
Hatm-i Enfas : Nefesleri tüketmek 
Samia : İşitme 


Ye'sin sonu yoktur ona bir kere düşersen 
Hüsrana düşersin , çıkamazsın ebediyyen ! 
Mahkum olarak ye'se şu biçare peder de,
Evladını şayed o karanlık gecelerde 
Vaz geçmiş olaydı aramaktan , ne bulurdu ?
Elbet biri candan , biri canandan olurdu !



Perde-i Zulmet : Karanlık perdesi 
Nagah : Ansızın 
Nevha-i Matem : Matem iniltisi 
Tanin : Tınlama 
Sail : Dilenci 
Hail : Engel 




Muhiti hep mütevali leyal-i dura-dur .. 
Sabah yok onun afak-ı tar-ı ömrü için !
Yüzünde hande-i ümmidi andırır bir nur 



Vapesin Nefes : Son nefes 
Sakbe : Delik 
Nazende : Nazlı , hoş 
Bar'ı meş'um : Uğursuz Yük 
Hayme : Çadır 
Nekbet : Felaket 



Yıkıldın , gittin amma ey mülevves devr-i istibdad ,
Bıraktın milletin kalbinde çıkmaz bir mülevves yad !




Rayat : Bayraklar 
Müstahil : Mümkün olmayan 
Müeyyed : Destekli 
Yelda : Uzun 
Tarassut etmek : Gözetlemek 
Lems : Temas 




Sustu herkes duyunca feryadı ,
Kimsecikler yerinden oynamadı .
Sesi hatta kısıldı Kur'an 'ın ,
Sustu güya sadası Mevlanın !
Sus ! O susmaz : nida-yı tehdidi ,
Dinle bak nerden in'ikas etti : 
Arnavutluk'ta gürleyen toplar 
Geliyor işte payitahta kadar !




Aşiyan-ı Lal : Sessiz yuva 
Seyl-i dümu : Gözyaşı Seli 
Subh : Sabah 
Dura-dur : Uzun uzadıya 
Etfal : Çocuklar 
Ukde : Düğüm 




Ne sada var , ne bir yürür bidar ; 
Uhrevi bir sükun içinde civar .
Ömer olmuş gezer , siyanet-i Hak ..
Şu yatan beldenin huzuruna bak !



Zalam : Karanlık 
Tude : Yığın 
Nesl-i Cebin : Korkak nesil 
Ağuş : Kucak 
Asr-ı Ulum : İlimler asrı 
Bahr-i Ahmet : Kızıldeniz 



Siz , ey heyakil-i bi-ruhu devr-i mazinin ,
Dikilmeyin yoluna karban-ı atinin , 
Nedir tarikını kesmekte böyle isti'cal ?
Durun , ilerlesin Allah için , şu istikbal .


İstical : Acele etmek 
İ'la eden : Yükselten 
Şeh-dane : Kıymetli İnci 
Seyyal : Akıp giden 
İlhad : Dinsizlik 
Hufre-i Tarih : Tarih çukuru 



Kimdi kürsideki ? Bir bilmediğim pir amma ,
Hiç de bigane değil kalbe o cazib sima . 



Alem-i Kesret : Çokluk Alemi 
Sani : Yaratan 
Deyyar : Evin içinde oturan 
Tar : Tel 
Fukaha : Din bilginleri 
Şark-ı Aksa : Uzak Doğu 



Çin'de , Mançurya'da din bir görenek , başka değil .
Müslüman unsuru gayet geri , gayet cahil 
Acaba meyl-i teali ne demek onlarca ?
'' Böyle gördük dedemizden '' sesi milyonlarca ..



Akim : Kısır 
Teaddi : Tecavüz 
Muhkem : Sağlam 
Nef-i Şahsi : Şahsi menfaat 
Nihan : Gizli 
Havsala-çak : Anlayışı parçalayan 





Gitme ey yolcu , beraber oturup ağlaşalım : 
Elemim bir yüreğin karı değil paylaşalım :
Ne yapıp ye'simi kahr eyliyeyim , bilmem ki !
Öyle dehşetli muhitimde dönen matem ki !











Yorumlar